click below
click below
Normal Size Small Size show me how
MTRI - 23
More To Read I - Text 23 - IQ or EQ?
| Question | Answer |
|---|---|
| your looks | dış görünüşünüz |
| IQ | intelligence quotient |
| the right contacts | doğru bağlantılar (bağlantılı olduğunuz doğru insanlar) |
| a presentable set of qualifications | sunmaya değer bir takım vasıflar |
| the first step of the career ladder | kariyer merdiveninin ilk basamağı |
| lift someone to the top | birini tepeye taşımak (mecaz) |
| get someone hired | birinin işe girmesini sağlamak |
| get someone promoted | birinin terfi olmasını sağlamak |
| a best-seller | en çok satan kitap vs. |
| in just two weeks | yalnızca iki hafta içinde |
| publish | yayınlamak |
| claim to V1 | -dığını iddia etmek |
| to measure | ölçmek |
| intelligence | zeka |
| calculate | hesaplamak |
| in numbers | sayıyla, rakamla |
| a complex mixture of | -lerin karmaşık bir birleşimi |
| the qualities that make us who we are | bizi biz yapan özellikler |
| pure brainpower | saf beyin gücü |
| embrace | kucaklamak, bünyesine almak |
| sociability | sosyal olmak (insanlar için kullanılır) |
| optimism | iyimserlik |
| empathy | kendini başkalarının yerine koyma |
| gain significance | önem kazanmak |
| in the 1990s working environment | 1990ların çalışma ortamında |
| co-operation | işbirliği (tire olmadan da yazılır) |
| communication | iletişim |
| the ability to listen to others | başkalarını dinleme becerisi |
| to speak one's mind | düşüncelerini dile getirmek |
| aspect | yön, açı, taraf |
| social interaction | sosyal etkileşim |
| modern business | modern iş dünyası |
| the most productive workers | en üretken işçiler |
| tend to | eğiliminde olmak |
| be good at motivating themselves | kendini motive etme konusunda iyi olmak |
| work within a team | bir ekibin içinde çalışmak |
| not necessarily | şart değil, olmak zorunda değil, her zaman ... olmaz, illa da ... olmaz |
| the ones that are the most intelligent on paper | kağıt üstünde en zeki olanlar |
| people with high IQs | yüksek IQya sahip insanlar |
| may be able to solve | çözüyor olabilirler |
| the most complicated mathematical formula | en karmaşık matematik formülleri |
| scribble symphonies on the back of a cornflakes packet | mısır gevreği kutusunun arkasına senfoniler çiziktirmek |
| to be at a bit of a loss | ne yapacağını tam bilememek |
| when it comes to | iş ....-e geldiğinde |
| not to mention | ...-den bahsetmiyorum bile |
| chief executive | başkan, CEO |
| a human resource management consultancy | insan kaynakları yönetimi danışmanlık (firması) |
| exciting | heyecan verici |
| finding | bulgu |
| come out of | -den çıkmak |
| discovery | keşif |
| the fact that | ...-duğu |
| traditionally | geleneksel olarak |
| be associated with | ile ilişkilendirilmek |
| a feminine or "soft" approach to management | yönetime kadınsı ya da "yumuşak" bir yaklaşım |
| training gurus | eğitim / gelişim uzmanları |
| get in touch with their intuitive selves | sezgisel güçlerini keşfetmek |
| senior male managers | üst düzey erkek yöneticiler |
| all the time | her zaman |
| advantageous | avantajlı |
| lecturer | konuşmacı |
| leadership qualities | liderlik vasıfları |
| women are more likely than men to | kadınların ....-me ihtimalleri erkeklere oranla daha yüksek |
| enhance other people's self-confidence | başkarının öz güvenini artırmak |
| What is more, | Dahası, ... |
| an EQ-driven style of leadership | EQya dayanan bir liderlik tarzı |
| so much better suited | çok daha uygun |
| exhibit a real understanding of human behaviour | insan davranışları konusunda gerçek bir anlayış sergileme |
| They think through the consequences and the effect on others before they act. | Bir şey yapmadan önce, sonuçlarını ve başkaları üzerindeki etkisini gözden geçirirler. |
| occupational | mesleki |
| consultant | danışman |
| the main aspect of emotional intelligence | duygusal zekanın en önemli yanı |
| self-awareness | kişisel farkındalık |
| go for | seçmek |
| break through career barriers | kariyer engellerini aşmak |
| what they don't understand is that | anlamadıkları şey şu: ... |
| in order to move up through organizations | kuruluşlarda yükselebilmek için |
| next time you feel inadequate | bir daha kendinizi yetersiz hissettiğinizde |
| rocket scientist | roketbilimci (zeka ya da mesleki başarıyla ilgili örnek verileceğinde genellikle en üstünü gibi kullanılır) |
| remind yourself that | kendine şunu hatırlat : ... |
| be cleverer than you think | sandığından daha zeki olmak |
| EQ | emotional quotient |