click below
click below
Normal Size Small Size show me how
English Words
Question | Answer |
---|---|
observe | gözlemlemek |
cutting-edge | çığır açan |
verb | yüklem |
adjective | sıfat |
noun | isim |
cause | sebep |
accurate | doğru,net |
Artificial | yapay |
ınnovation | yenilik |
Breakthrough | atılım,buluş |
take place | meydana gelmek |
award | ödül |
Estimate | tahmin etmek |
Experiment | deney |
advanced | ileri,gelişmiş |
Development | Gelişme |
Occur | meydana gelmek |
Calculate | hesaplamak |
phrasal Verbs | Deyimleşmiş Fiiller |
Set up | kurmak |
Narrow down | liste,seçenek konu vs sınırlamak daraltmak |
Turn into | dönmek,dönüşmek |
run out | tükenmek |
give off | ısı,gaz,koku,ışık vermek,çıkarmak yaymak |
use up | hepsini kullanmak,bitirmek |
break down | bozulmak |
put through | bağlantı kurmak,telefonla bağlanmak |
work out | çözüm bulmak |
back up | yedeklemek |
Carry out | gerçekleştirmek,uygulamak |
come up with | bir fikir,plan,çözüm ile ortaya çıkmak,ileri sürmek,öne sürmek,ortaya atmak |
Plug in | prize takmak |
Plug out | prizden çıkarmak |
Cut off | kesmek, elektriğin kesilmesi |
Turn off | kapatmak,elektronik |
Turn on | açmak,elektronik |
Come off | başarmak,başarıla sonuçlanmak |
Find out | öğrenmek,keşfetmek |
Come on | ilerlemek,gelişmek,iyiye gitmek |
have | sahip olmak ,yemek,içmek , zaman geçirmek |
weigh | birşey tartmak |
think | düşünmek |
consider | dikkate almak,bir şey hakkında düşünmek |
see | görüşmek |
taste | tatmak |
smell | koklamak,kokmak |
feel | hissetmek |
look | bakmak,görünmek |
remember | anmak |
appear | sahne almak |
be-being | farklı davranmak |
imagine | hayal etmek |
know | bilmek |
hope | ummak |
suspect | kuşkulanmak |
remember | hatırlamak |
expect | ummak |
understand | anlamak |
believe | inanmak |
mean | kastetmek |
forget | unutmak |
realise | farkına varmak |
wonder | merak etmek |
doubt | şüphe etmek |
suppose | sanmak |
accept | inanmak,kabul etmek |
recognize | anlamak,farkına varmak |
detest | nefret etmek |
love | sevmek |
hate | nefret etmek |
forgive | bağışlamak |
need | ihtiyaç duymak |
gratify | tatmin etmek |
appeal | cezbetmek |
envy | kıskanmak |
like | sevmek |
care | önemsemek |
appreciate | takdir etmek |
satisfy | tatmin etmek |
despise | küçümsemek |
fancy | sevmek |
dislike | sevmemek |
desire | arzulamak |
trust | güvenmek |
prefer | tercih etmek |
fear | korkmak |
adore | tapmak |
want | istemek |
pity | acımak |
wish | dilemek |
acknowledge | kabullenmek |
consent | razı olmak |
agree | onaylamak |
deny | reddetmek |
disagree | onaylamamak |
accept | kabul etmek |
resemble | benzemek |
taste | tatmak |
notice | fark etmek |
perceive | algılamak |
appear | görünmek |
sense | algılamak |
see | görmek |
hear | duymak |
seem | görünmek |
sound | ses |
contain | içermek |
possess | sahip olmak |
measure | ölçü |
belong | ait olmak |
acquire | edinmek |
own | sahip olmak |
obtain | elde etmek |
include | içermek |
involve | içermek |
concern | ilgili olmak |
owe | borcu olmak |
depend | bağlı olmak |
equal | eşit olmak |
cost | mal olmak |
fit | uymak |
consist | oluşmak |
suit | uymak |
lack | yoksun olmak |
be | olmak |
exist | var olmak |
happen | olmak,meydana gelmek |
live | var olmak |
mind | alınmak, gücenmek |
deserve | haketmek |
matter | önem taşımak |
astonish | şaşırtmak |
impress | etkilemek |
exhaust | yormak |
present | şimdiki zaman |
collocation | söz öbeği |
beginning | başlangıç |
beginning with | bir şey ile başlayarak |
in the beginning | başlangıçta |
at the beginning | bir şeyin başlangıcında |
fact | gerçek,doğru |
face the facts | gerçeklerle yüzleşmek |
as a matter of fact | işin aslı,doğrusu |
In fact | aslında,gerçekte |
the fact (of the matter) is (that) | işin aslı şu ki |
attempt | girişim,teşebbüs,yeltenme |
attempt to do | bir şey yapmak için yeltenmek |
In an attempt to do | bir şey yapmak için |
make an attempt to do | bir şey yapmaya yeltenmek |
Introduction | giriş |
An introduction to sth | bir şey için giriş |
With the introduction of something | bir şeyin başlangıcında |
The cause of something | bir şeyin nedenini aramak |
Conclusion | sonuç |
In conclusion | sonuç olarak |
Come to /reach the conclusion (that) | bir sonuca varmak |
bottom | alt,dip |
on the bottom (of sth) | bir şeyin alt tarafında |
at the bottom (of sth) | bir şeyin dibinde , altında |
sometime | bazen |
occasionally | bazen |
from time to time | zaman zaman |
every now and then | zaman zaman |
rarely | nadiren |
seldom | nadiren |
hardly ever | neredeyse hiç |
almost never | neredeyse hiç |
never | hiç |
at the very moment, at the moment | şuan |
for the time being | şuan |
right now | şuan |
at the present | şuan |
nowadays | bugünlerde |
these days | bugünlerde |
for now | şimdilik |
currently | bu aralar |
today | bugün |
argue | tartışmak |
attention | dikkat |
realise | farkına varmak |
plan | planlamak |
plan to do | yapmaya niyet etmek |
Know | bilmek |
Know of something | Duymuş olmak |
Know about something | Bir şey hakkında bilmek |
Be known as something | Öyle bilmek |
Consider | Düşünmek |
Consider somebody for something | Birisini veya bir şey hakkında özel fikirleri olmak |
Consider İt strange | Tuhaf görmek , garip bulmak |
Consider if whether | Olup olmadığını düşünmek |
Consider something / doing | Enine boyuna düşünmek |
Look forward to something | Dört gözle beklemek |
Look for something /Somebody | Birisini birşeyi aramak |
Look at something/Somebody | Birisine birşeye bakamak |
Possible | Mümkün |
Find something possible | Birşeyi mümkün bulmak |
Intend | Niyetlenmek |
Intend to do/doing | yapmayı amaçlamak |