click below
click below
Normal Size Small Size show me how
8.2.Upswing(tutku)
Term | Definition |
---|---|
after | daha sonra |
always | her zaman |
arrive home from school | okuldan eve dönmek |
at night | gece |
attend | katılmak |
be in a hurry | acelesi olmak |
before | daha önce |
behaving fairly | adil davranmak |
being honest | dürüst olmak |
being realistic | gerçekçi olma |
being respectful | saygılı olma |
beyond the borders | sınırların ötesinde |
bhangra | İngiliz-Asya müzik türü |
bloom | çiçek açmak |
boring | sıkıcı |
brush teeth | dişlerini fırçalamak |
by the way | bu arada |
calligraphy | güzel yazı sanatı |
can’t stand | dayanamamak |
cell phone | cep telefonu |
certain issues | bazı sorunlar |
chat with friends online | internette sohbet etmek |
close friend | yakın arkadaş |
cloud | bulut |
comedian | komedyen |
contact | iletişim kurmak |
countryside | kırsal bölge |
cultural heritage | kültürel miras |
do my homework | ödev yapmak |
doing karate | karate yapma |
drive to school | arabayla okula bırakmak |
early | erken |
educational goal | eğitim hedefi |
elderly relatives | büyük akrabalar |
enormous | muazzam |
every day | her gün |
every week | her hafta |
excellent | mükemmel |
exciting | heyecan verici |
exercise | egzersiz yapmak |
feed the chickens | tavukları beslemek |
follow the news | haberleri takip etmek |
following the rules | kurallara uymak |
get dressed | giyinmek |
get high grades | yüksek not almak |
get up | kalkmak |
go on foot | yürüyerek gitmek |
go out | dışarı çıkmak |
go to bed | yatağa gitmek |
go to gym | spor salonuna gitmek |
go to school | okula gitmek |
goal | hedef |
greet my friends | arkadaşları selamlamak |
grow | büyümek |
have breakfast | kahvaltı yapmak |
have chat | sohbet etmek |
have dinner | akşam yemeği yemek |
have lunch | öğle yemeği yemek |
health & beauty | sağlık ve güzellik |
healty | sağlıklı |
history and tradition | tarih ve gelenek |
huge | kocaman |
in the afternoon | öğleden sonra |
in the evening | akşam |
in the morning | sabah |
in turn | sırayla |
indoor activities | kapalı mekan aktiviteleri |
interested in | ilgilenmek |
join | katılmak |
just for fun | eğlence olsun diye |
keeping up | takip etmek |
late | geç |
later | daha sonra |
latest fashion | en son moda |
lazy | tembel |
listen to music | müzik dinlemek |
look fit | fit görünmek |
make a campfire | camp ateşi yakmak |
meal | yemek |
meet up | buluşmak |
movie | film |
never | asla/hiç |
often | sık sık |
on Fridays | cumaları |
on Mondays | pazartesileri |
on weekdays | hafta içi |
on weekends | hastasonları |
once | bir kere |
opportunity | fırsat |
outdoor activities | açıkhava aktiviteleri |
pay attention | ilgilenmek |
per day | gün başına |
pick up | almak |
playing soccer | futbol oynama |
playing tennis | tenis oynama |
popular | popüler |
prefer | tercih etmek |
prepare dinner | yemek hazırlamak |
prestigious | saygın |
protecting | korumak |
rainbow | gökkuşağı |
rarely | nadiren |
read a newspaper | gazete okumak |
read newspaper | gazete okumak |
regularly | düzenli olarak |
rhythm | ritim |
ridiculous | tuhaf/rezalet |
riding a bike | bisiklete binme |
run | koşmak |
sacred | kutsal |
saving money | para biriktirmek |
school subject | ders |
sensitive | duyarlı |
set goal | hedef belirlemek |
shake hands | el sıkışmak |
sharing applications | paylaşım uygulamaları |
shopping | alışveriş |
shopping behavior | alışveriş davranışları |
singer | şarkıcı |
skate | paten kaymak |
sky | gökyüzü |
skydiving | hava dalışı |
snowboarding | kar kayağı |
sometimes | bazen |
song | şarkı |
speak | konuşmak |
spend time with family | aile ile vakit geçirmek |
surf the Internet | internette gezinmek |
survey | anket |
swimming | yüzme |
take a bath | banyo yapmak |
take a vacation | tatile çıkmak |
take classes at school | derslere girmek |
take selfy | selfi çekmek |
the bright | aydınlık |
the dark | karanlık |
three times a month | ayda üç kere |
training | idman |
trekking | doğa yürüyüşü |
trending topics | popüler konular |
trendy | moda |
twice | iki kere |
typical | tipik |
unbearable | katlanılmaz |
until | -e kadar |
usually | genellikle |
visit | ziyaret etmek |
voice | ses |
walk to school | okula yürüyerek gitmek |
wash face and hands | elini yüzünü yıkamak |
watch | izlemek |
watch TV programs | TV izlemek |
What a wonderful World | Ne harika bir dünya |
what about you? | ya sen? |
writing comments | yorum yazmak |