click below
click below
Normal Size Small Size show me how
GRADE 8 MEB UNIT 2
ENGLISH BEE
Question | Answer |
---|---|
absurd | saçma, gülünç |
alive | canlı |
amazing | inanılmaz, şaşırtıcı |
among | arasında |
archer | okçu |
archery | okçuluk |
argue with friends | arkadaşlarla tartışmak |
attend | katılmak |
backpack | sırt çantası |
bake | fırında pişirmek |
band | müzik grubu |
basic equipment | temel malzemeler |
because | çünkü |
better | daha iyi |
biographical | biyografik, hayat hikayesi |
board games | masa oyunları |
bookstore | kitapçı |
branch | dal, branş, bölüm |
brush teeth | dişleri fırçalamak |
buddy | arkadaş, kanka |
busy | meşgul |
camp fire | kamp ateşi |
can’t stand | dayanamamak |
casual | günlük |
chat | sohbet etmek |
compass | pusula |
cook | yemek pişirmek |
crunch | karın egzersizi |
daily activity | günlük etkinlik |
dessert | tatlı |
dislike | sevmemek |
draw | çizmek |
drum | davul |
drummer | davulcu |
early | erken |
effect | etki, etkilemek |
energetic | enerjik |
enjoy | sevmek, hoşlanmak, eğlenmek, tadını çıkarmak |
equipment | araç gereç, ekipman |
etc. | ve benzeri, vb. |
evening | akşam |
excited | heyecanlı |
fair | fuar |
fantasy | kurgu, fantezi |
fascinating | büyüleyici |
fashion | moda |
fashionable | modaya uygun |
feel | hissetmek |
feeling | his, duygu |
fizzy drinks | gazlı içecekler |
folk music | halk müziği |
follow the fashion | modayı takip etmek |
fond of | sevmek, düşkün olmak |
for example | örneğin |
fresh squeezed fruit juice | taze sıkılmış meyve suyu |
fruit juice | meyve suyu |
gain | kazanmak, elde etmek |
generally | genellikle |
get excited | heyecanlanmak |
get home | eve gelmek |
get up early | erken kalkmak |
go to bed late | geç yatmak |
gothic | gotik, korku öğelerini içinde barındıran edebiyat akımı |
harmonic | uyumlu |
have a shower | duş almak |
have breakfast | kahvaltı yapmak |
have dinner | akşam yemeği yemek |
have lunch | öğle yemeği yemek |
healthy food | sağlıklı yiyecekler |
highly | yüksek derecede, gayet |
honest | dürüst |
how often | ne sıklıkta |
however | ama |
I think | bence |
if | eğer |
impressive | etkileyici |
indian music | hint müziği |
insult | hakaret etmek |
joking | şaka, şaka yapma |
just | sadece |
keen on | meraklı olmak, düşkün olmak |
keyboard | org , klavye |
kid | dalga geçmek |
kind | tür, çeşit |
late | geç |
laughable | komik, gülünç, tuhaf |
learn | öğrenmek |
lend | ödünç vermek |
life | hayat |
like | sevmek |
live in a tent | çadırda yaşamak |
love | sevmek |
lower social class | düşük sosyal sınıf |
map | harita |
match | kibrit |
medal | madalya |
miss | kaçırmak |
moreover | üstelik, bundan başka |
national | ulusal, milli |
often | sık sık |
once a week | haftada bir |
opinion | fikir |
ordinary | sıradan |
own | kendi, sahip olmak |
performer | müzisyen, sanatçı, oyuncu |
pitch a tent | çadır kurmak |
place | yer |
play chess | satranç oynamak |
pocket knife | çakı |
power | güç |
prefer | tercih etmek |
push up | şınav |
recommend | tavsiye etmek |
relationship | ilişki |
relaxed | rahat , gevşemiş |
relaxing | rahatlatıcı, dinlendirici |
respect | saygı, saygı göstermek |
reward | ödül, ödüllendirmek |
ride to school | okula bir araca binerek gitmek |
ridiculous | saçma, gülünç |
roast | kızartmak |
rope | ip |
self disciplined | öz disiplinli |
serious | ciddi |
shopping | alışveriş |
sing a song | şarkı söylemek |
sleep | uyumak |
sleeping bag | uyku tulumu |
slow dance music | yavaş dans müziği |
snob | burnu havada, züppe |
so | bu yüzden, böylece |
someone | birisi |
something | birşey |
squad | çömelme egzersizi |
study together | birlikte çalışmak |
success | başarı |
successful | başarılı |
surprisingly | şaşırtıcı bir şekilde |
swimming course | yüzme kursu |
take | almak |
take the dog for a walk | köpeği gezdirmek |
talk about serious topics | ciddi konular hakkında konuşma |
teen | genç |
teenager | ergen, 13-19 yaş arasındaki genç |
tent | çadır |
terrific | müthiş, harika |
text | mesaj atmak |
three times a month | ayda üç kez |
title | başlık |
together | birlikte |
topic | konu |
torch | el feneri |
training | antrenman |
travel | seyahat etmek, seyahat |
trekking | yürüyüş |
trendy | modaya uygun |
twice a year | yılda iki kez |
type | tür |
unbearable | dayanılmaz |
unusuallly | olağandışı olarak, fevkalade, alışılmadık biçimde |
want | istemek |
way | yol |
weekend | haftasonu |
which | hangi |
yourself | kendin |
youth | gençlik |