click below
click below
Normal Size Small Size show me how
Teog Ready Unit 4
Communication
Term | Definition |
---|---|
Communication | İletişim |
Way | Yol |
Write a letter | Mektup yazmak |
Make a phone call | Telefon ile görüşmek |
Leave a message note | Mesaj bırakmak |
Text a message | Mesaj yazmak |
Send a fax | Faks göndermek |
Use social network | Sosyal ağ kullanmak |
Leave a voicemail | Sesli mesaj bırakmak |
Send an e-mail | E-posta göndermek |
Speak face-to-face | Yüz yüze görüşmek |
Keep in touch | Görüşmek, irtibat kurmak |
Share | Paylaşmak |
Also | Ayrıca, bunun yanında |
Conversation | Karşılıklı konuşma |
Formal | Resmi |
Informal | Samimi, gayrı-resmi |
In | İçeride olmak |
Hang on a minute | Bir dakika bekle |
Please | Lütfen |
I'll get him. | Onu getireceğim. |
Do you have any plans? | Hiç planın var mı? |
Ticket | Bilet |
Soccer match | Futbol maçı |
Would you like to come? | Gelmek ister misin? |
Stadium | Stadyum |
Sure | Tabii ki |
I'd like to | İsterim |
What time? | Saat kaçta? |
Start | Başlamak |
Let's meet. | Buluşalım. |
Is Steve there? | Steve orada mı? |
Available | Müsait, uygun |
At the moment | Şimdi |
He is not available. | O şimdi müsait değil. |
He has gone out. | O dışarı çıktı. |
Leave a message | Mesaj bırakmak |
Would you like to leave a message? | Mesaj bırakmak ister misin? |
Tell | Anlatmak, söylemek |
Him | Ona |
Contact | İrtibat kurmak, iletişim kurmak |
About | Hakkında |
Okay | Tamam |
Ask | Soru sormak |
May I ask who is calling? | Kimin aradığını sorabilir miyim? |
Invite | Davet etmek |
Excuse | Mazeret, bahane |
Invitation | Davet |
I'd love to come. | Gelmek isterim. |
Take care | Kendine iyi bak |
Work late | Geç saate kadar çalışmak |
Be | Olmak |
There | Orada |
I hope | Umarım |
Need | İhtiyacı olmak |
Anything | Herhangi bir şey |
Do you need anything? | Bir şeye ihtiyacın var mı? |
Bring | Getirmek |
Some | Biraz |
Drinks | İçecekler |
Call | Aramak |
Mobile | Cep telefonu |
Visit | Ziyaret etmek |
Parents | Anne ve baba |
Birthday | Doğum günü |
Sorry | Üzgünüm |
I'm really sorry | Gerçekten üzgünüm |
Come | Gelmek |
Study | Ders çalışmak |
Important | Önemli |
Talk to you soon | Yakında konuşuruz |
Making a phone call | Telefon araması yapmak |
Answer | Cevaplamak |
John speaking! | Telefondaki John! |
Who's calling? | Kim arıyor? |
One moment! | Bir dakika! |
Could you ask him to call me? | Beni aramasını söyler misiniz? |
Hear | Duymak |
Well | İyi |
I can't hear you very well. | Seni duyamıyorum. |
Bad line! | Cızırtılı hat! (hat çekmiyor) |
Call back | Geri aramak |
I'll call back later. | Seni daha sonra geri ararım. |
Speak | Konuşmak |
Could I speak to Steve? | Steve ile konuşabilir miyim? |
Could I ask who is calling? | Kimin aradığını sorabilir miyim? |
Can you hold on a moment! | Bir dakika bekler misin? |
Take | Almak |
Name | İsim |
Number | Numara |
Repeat | Tekrar etmek |
Could you repeat that? | Bunu tekrar eder misin? |
Thanks for calling. | Aradığın için teşekkürler. |
Pardon? | Pardon? |
How often? | Hangi sıklıkta? |
Sender | Gönderici |
Receiver | Alıcı |
Who? | Kim? |
Exhibition | Gösteri, sergi |
Science Museum | Bilim Müzesi |
Know | Bilmek |
Work | Çalışmak |
Interested in | İlgili olmak |
Important | önemli |
For me | Benim için |
Also | Ayrıca |
Drive | Arabayla bırakmak |
Leave | Ayrılmak |
Join | Katılmak |
Express | İfade etmek |
Concern | İlgi, alaka |
Sympathy | Başkalarının derdini anlama |
I'm sorry to hear that. | Bunu duyduğuma üzüldüm. |
I hope you feel better soon. | Umarım kısa sürede daha iyi hissedersin. |
That's so bad! | Bu çok kötü! |
We will meet up later. | Daha sonra buluşuruz. |
See you later, then. | Sonra görüşürüz o zaman. |
Watch a movie at home | Evde film izlemek |
Have a picnic | Piknik yapmak |
Movie theater | Sinema salonu |
Technology store | Teknoloji mağazası |
Clothes store | Elbise mağazası |
Accessory store | Takı mağazası |
Music store | Müzik mağazası |
Board games | Masa oyunları |
Imagine | Hayal etmek |
Free | Boş |
Together | Beraber |
Activity | Aktivite |
Why? | Niçin, neden? |
Need | İhtiyacı olmak |
Inform | Bilgilendirmek |
Weekend | Hafta sonu |
How many? | Kaç tane? |
Use | Kullanmak |
When? | Ne zaman? |
Text message | Kısa mesaj |
First | İlk olarak |
Send | Göndermek |
Abbreviation | Kısaltma |
People | İnsanlar |
Call | Adlandırmak |
Soon | Kısa zamanda |
Become | Olmak |
Cheap | Ucuz |
Fast | Hızlı |
Fun | Eğlenceli |
Now | Şimdi |
Approximately | Yaklaşık olarak |
The number | Sayı, rakam |
Billion | Milyar |
Young people | Gençler |
Most | Çoğu |
Nearly | Neredeyse |
Teenager | Genç, delikanlı |
Exciting | Heyecan verici |
Generally | Genellikle |
Short | Kısa |
Combination | Kombinasyon |
Number | Numara |
Word | Kelime |
Symbol | Sembol |
For example | Örneğin |
Mean | Anlamına gelmek |
Even | Bile |
Buy | Satın almak |
Worried | Endişeli |
Negative | Olumsuz |
Effect | Etki, sonuç |
Believe | İnanmak |
Text language | Mesajlaşma dili |
Bad | Kötü |
Correct | Doğru |
According to.... | .... -e göre |
Language | Dil |
Change | Değişmek |
Mostly | Çoğunlukla |
Prefer | Tercih etmek |
Half of | Yarısı |
Secret | Gizemli, bilinmeyen |
Write | Yazmak |
Work | Çalışmak |
Mock | Sahte, alaycı, dalgacı |
Record | Ses kaydetmek |
Dial | Aramak |
Greet | Selamlamak |
Invite | Davet etmek |
Sentence | Cümle |
If | Eğer |
Understand | Anlamak |
Hang up | Telefonu kapatmak |
How is it going? | Nasıl gidiyor? |
Great | Harika |
I guess | Sanırım |
Bowling alley | Bowling pisti |
Meet | Buluşmak |
So | Öyleyse, o zaman |
Clue | İpucu |
Complete | Tamamlamak |
Dictionary | Sözlük |
Secret code | Gizli kod |
Alphabet | Alfabe |
Sign language | İşaret dili |
Postcard | Kartpostal |
Letter | Mektup |
Always | Her zaman |
Often | Sık sık |
Usually | Genellikle |
Sometimes | Ara sıra |
Hardly ever | Neredeyse hiç |
Never | Asla |
What language? | Hangi dil? |
Speak | Konuşmak |
Russian | Rusça |
German | Almanca |
Spanish | İspanyolca |
Letter | Harf |
Missing | Kayıp |
Keyboard | Klavye |
Who are you? | Sen Kimsin? |
How are you? | Nasılsın? |
I love you! | Seni Seviyorum! |
Mean | Anlamına gelmek |
Which language? | Hangi Dil? |
The most | En çok |
Speaker | Konuşan |
In the world | Dünyada |
Chinese | Çince |
Which word? | Hangi kelime? |
Below | Aşağıdaki |
Originally | Köken olarak |
Pasta | Makarna |
Yoghurt | Yoğurt |
Read | Okumak |
Text | Parça |
Complete | Tamamlamak |
Text messaging | Mesajlaşma |
Making a voice call | Telefon görüşmesi yapma |
Socializing in person | Sosyalleşme |
Social networking | Sosyal ağ kullanma |
Talking on landlines | Ev telefonu ile konuşma |
Dominate | Egemen olmak |
General | Genel |
Choice | Tercih |
When asked | Sorulduğunda |
Just | Sadece |
All kind of people | Tüm insanlar |
Point to | Belirtmek |
As | Olarak |
Dominant | Baskın |
Daily | Günlük |
Mode of communication | İletişim türü |
Among | Arasında |
Others | Diğerleri |
Make | Yapmak |
Receive | Almak |
Voice call | Sesli arama |
Outside of school | Okul dışında |
Daily basis | Günlük olarak |
Exchange message | Mesajlaşmak |
Through | Yoluyla |
Social networking sites | Sosyal ağ siteleri |
In their lives | Yaşamlarında |
Nearly | Neredeyse |
Interest | İlgi |
Less popular | Daha az popüler |
Gadget | Aygıt, alet |
Technical specification | Teknik özellik |
Screen | Ekran |
Storage | Hafıza |
Translate | Tercüme etmek |
Contain | İçermek |
Each | Her bir |
Special | Özel |
Pronounce | Telaffuz etmek, seslendirmek |
Sentence | Cümle |
Fit pocket | Cebe sığmak |
Between | Arasında |
Display | Göstermek |
Recognize | Tanımak |
Handwriting | El yazısı |
Phrase | Sözcük öbeği |
Touch screen | Dokunmatik ekran |
Real | Gerçek |
Human voice | İnsan sesi |
Travel around the world | Dünyayı gezmek |
Fantastic experience | Mükemmel deneyim |